İlk Kadın Arkeolog
İlk Kadın Arkeolog
İlk Kadın Arkeolog
Arkeoloji, tarih öncesi ve tarihi eserlerin bilimsel olarak incelenmesini kapsayan bir disiplindir. Arkeoloji, erkekler ve kadınlar tarafından yapılmıştır ve kadınlar arkeolojide önemli bir rol oynamıştır.
Ancak, arkeolojide ilk kadın olarak kabul edilen kişi Flinders Petrie’nin eşi Hilda Petrie’dir. Hilda Petrie, 19. yüzyılın sonlarında ve 20. yüzyılın başlarında Mısır ve Ortadoğu’da birçok arkeolojik kazıda eşinin yanında çalışmıştır. Hilda Petrie, özellikle Mısır’daki kazılarda kadınların arkeolojik çalışmalara katılması ve eşit haklara sahip olması için mücadele etmiştir.
Bununla birlikte, Hilda Petrie’den önce de birçok kadın arkeolog vardı. Örneğin, 19. yüzyılın ortalarında, Agatha Christie’nin annesi Clara Boehmer, Mısır’da birçok arkeolojik kazıda çalışmıştı. Ayrıca, Mary Hamilton Swindler, Amerika Birleşik Devletleri’nde ilk kadın arkeoloji profesörü olarak kabul edilir. 20. yüzyılın başlarında, Gertrude Bell, Orta Doğu’daki birçok arkeolojik kazıda çalışmıştı ve Arabistan’ın çölünde birçok keşif yapmıştı.
Hilda Petrie Çalışmaları
Petrie, Mısır ve Ortadoğu’da birçok arkeolojik kazıda eşinin yanında çalışmış bir arkeologdur. Petrie, birçok kazıda çalıştığı için en önemli kazısı konusunda tek bir kazıyı belirlemek zordur. Ancak, Petrie’nin kocası Flinders Petrie ile birlikte yaptığı kazılardan bazıları şunlardır:
- Mısır’da Tanis kentinde yaptıkları kazılar: Bu kazılarda, Firavunların 21. Hanedanlığı’na ait birçok eser ve tarihi kalıntılar bulunmuştur.
- Mısır’da Amarna kentinde yaptıkları kazılar: Bu kazılarda, Amenhotep IV/Akhenaten dönemine ait saray kalıntıları ve çeşitli eserler bulunmuştur.
- İsrail’de Tel el-Far’a kazıları: Bu kazılarda, antik Samarya kentinden kalma kalıntılar ortaya çıkarılmıştır.
- Filistin’de Gezer kazıları: Bu kazılarda, antik Gezer kentinden kalma kalıntılar bulunmuştur.
Hilda Petrie, bu ve benzeri kazılarda önemli keşifler yapmış. Ayrıca arkeoloji alanındaki çalışmalarıyla birçok arkeolog için örnek olmuştur.
İlk Türk Kadın Arkeolog
Jale İnan, Türkiye’nin ilk kadın arkeologlarından biridir. 1914 yılında İstanbul’da doğmuş ve arkeoloji eğitimini yurt dışında tamamlamıştır. İnan, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü’nü bitirdikten sonra, 1949 yılında Türkiye’nin ilk kadın arkeoloji profesörü olmuştur.
Jale İnan’ın arkeolojik çalışmaları genellikle Anadolu’daki antik kentler üzerine yoğunlaşmıştır. En önemli çalışmalarından biri, Anadolu’nun en önemli antik kentlerinden biri olan Afrodisias’ta yaptığı kazılardır. İnan, Afrodisias’ta 1961 yılından beri kazı çalışmalarına başlamış ve bu çalışmaları 1990’lara kadar sürdürmüştür. Afrodisias’taki kazılar, dünya çapında büyük bir ilgi görmüş ve antik kentin tarihi hakkında önemli bilgiler sağlamıştır.
Jale İnan, Türkiye’deki arkeolojik çalışmalara ve arkeoloji eğitimine büyük katkıları olan bir figürdür. Ayrıca, Türkiye’de kadınların akademik alanda çalışmalarını teşvik etmiş ve birçok kadın arkeologun yetişmesine yardımcı olmuştur.
Jale İnan Araştırmaları
Türk arkeolog ve sanat tarihçisidir. Özellikle Anadolu medeniyetleri üzerine yaptığı araştırmalarla tanınmaktadır. İşte Jale İnan’ın önemli eserlerinden bazıları:
- Türk Sanatı
- Anadolu Uygarlıkları
- Selçuklu Sanatı
- Anadolu’da İlk Çağlar
- Gordion’dan Afyonkarahisar’a Kadar
- Anadolu’da Erken Tunç Çağı
- Eskiçağ Tarihi ve Arkeolojisi
- Anadolu Medeniyetleri
- Kral Yolu Üzerinde Anadolu
- İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde bulunan Lidya Eserleri Kataloğu
Bu eserler, Anadolu’da bulunan birçok antik kentin tarihi, kültürü ve sanat eserlerinin incelenmesiyle oluşmuştur. İnan, yaptığı çalışmalarla Türk arkeolojisi ve sanat tarihi açısından önemli bir yere sahiptir.
İlk Kadın Arkeolog yazımızı okuduğunuz için teşekkür ederiz.
Diğer bir yazımızda Arkeoloji Okumanın Püf Noktaları hakkındaki makalemizi okuyabilirsiniz.